Suyun Kraliçesi:
Nilüfer
Nilüfer insanlarda uyandırdığı hoş duygularla eşsiz bir bitkidir. Nilüfer çiçeklerinin sürekli baktıran narin bir güzelliği vardır.
Kurbağalar yüzen nilüfer yapraklarının üzerine oturmayı sever.
Tropikal ve ılıman bölgelerdeki sığ ve durgun göletlerde, yavaş akan derelerde ve toprağın verimli olduğu göl kıyılarında yetişir. Özellikle Asya’da yaygındır. Türkiye’de de birçok derede, göl kıyısında ve bataklıkta nilüfer görmek olasıdır.
Nilüfer tatlı su bitkileri familyası Nymphaeaceae’nin üyesidir.
Nilüferlerin en etkileyici özelliklerinden biri de çok güzel kokularıdır. Nilüferler böcekleri ve öteki tozlaştırıcıları çeken ve böylece üremelerine yardımcı olan çok hoş bir koku yayar.
Yaklaşık 50 farklı nilüfer türü vardır. Çiçekleri farklı renklerde, beyaz, krem, pembe, sarı, kırmızı, turuncu, mor ya da mavi olabilir.
Nilüferler suyun çamurlu dibinde yetişir. Suyun altında kalan kalın gövdeleri çamura gömülüdür. Uzun sapları, yuvarlak ve mumsu yapraklarını desteklemek için suyun yüzeyine uzanır. Her sapın ucunda tek bir çiçek açar. Çiçekler yıldız ya da fincan şeklinde olur.
Nilüferlerin yüzen geniş yaprakları, uzun sapları ve kök sistemleri çeşitli su canlıları için ideal bir yaşam alanı oluşturur. Balıklar, kurbağalar ve böcekler yapraklar arasında hem güneş ışınlarından hem de avcı hayvanlardan korunur.
Nilüferler arasında bir dev olan “Amazon nilüferi” ya da diğer adıyla “kraliyet nilüferi” (Victoria amazonica) Güney Amerika’da Amazon Irmağı’nın durgun sularında yaşar. Çapı 1,8 metreyi bulan düz yaprakları vardır. Yapraklar 25 kiloluk bir çocuğu taşıyabilecek kadar sağlamdır.
“Victoria boliviana” ya da “Bolivya nilüferi” 2022’de tanımlanmış, yeni bir nilüfer türüdür. Bu nilüfer, bütün nilüfer türleri için de en büyük türdür -kraliyet nilüferinden bile büyüktür. Yapraklarının çapı 3,2 metreyi bulabilir.
Uygun bakım ve elverişli bir ortam sağlandığında bu dayanıklı bitkiler uzun yıllar boyunca yaşar.